bugün
yenile
    1. 8
      +
      -entiri.verilen_downvote
      dünya edebiyat tarihinde kahramanın ismi verilmeyen ilk romandır. server bedi lakaplı peyami safa'nın ölümsüz eseridir.
    2. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      tadı damakta kalan bir kitap, tek nefeste okuyup bitirmiştim.
    3. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
    4. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      tek solukta okunabilecek okuduktan sonra da büyük boşluk veren harikulade bir kitap. ayrıca romanın baş kahramanın isminin verilmemesinin de bi nedeni olmalı
    5. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      valla tek günde bitirmiştim.ilk kez bi kitabı böyle şehvetle okumuştum
    6. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      ruhumuzun içinde ikinci bir ruh her şeyi anlar, fakat bize anlatmaz, böyle korkunç işaretlerle bizi muammanın derinliklerine atar ve boğar. cümlesinin yazdığı, satırlarında iril iril acıyı hissettiğim kitap, peyami safa'nın eseridir.
    7. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      peyami safa'nın güzel kitaplarından.lakin önceliğim mahşer ve fatih harbiye dir.:)
    8. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      türk edebiyatında ki ilk otobiyografik romandır.
    9. 4
      +
      -entiri.verilen_downvote
      elime almasıyla bitmesi bir olan ve herkese de okuması için tavsiye ettiğim kitaplardan. sürüklemesiyle birlikte peyami safa'nın dili çok güzel.
    10. 5
      +
      -entiri.verilen_downvote
      6. sınıfta okudum, doğal olarak sıkıcı bir kitaptı diye hatırlıyorum.
      0töh utanmaz. - guveninkendisi 29.12.2016 12:52:57 |#2711756
    11. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      baya baya analiz yapmalı şekilde okuduğum ve şu ana kadar gördüğüm en ağır atmosferli kitaptı -suç ve cezadan bile daha ağır- ana karakter mutlu olunca bile mutsuzdu. bu sebeple kendisine puanım 5/10
    12. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      ilk okulda okudum ama nasıl söve söve. o yaşa göre çok çok sıkıcı bir kitapti. belki şimdi okusam çok farklı düşüncelerim olabilir. o yüzden tekrar okıycam.
    13. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      bu sabah bitirdiğim peyami safa romanı. kitapta anlam veremediğim tek nokta şu: nüzhet 19 yaşında kahramanımız da nüzhet'ten 4 yaş küçük yani 15.(yanlışım varsa düzeltin). böyle aşk olur mu? demek ki oluyormuş. yanılmıyorsam otobiyografik bir romandı. hakkını vermeliyim çok güzel bir romandı. tek solukta okuyabilirdim ama bilerek ertesi güne sarkıttım.
      0kitabı okumadım ama nüzhet'in aşık olduğu karakterden bahsediliyorsa ve 15 yaşında ise; babam yarın kendisinden 16 yaş küçük bir kadınla evlenecek. 5 biraz az glb. - adenozin 16.05.2017 01:15:30 |#3450137
      0sorun aralarındaki yaş farkı değil. 15 yaşında birisi aşkı ne kadar anlayıp yaşayabilir. babana ve sana mutluluklar dilerim. - benalperenkardes 16.05.2017 01:24:16 |#3450211
      0aşkın yaşı olmaz derler :d - problemliananas 08.07.2017 19:45:35 |#3214003
      butun yorumlari goster (4)
    14. 4
      +
      -entiri.verilen_downvote
      "görülecek, işitilecek, tadılacak, okunacak, yazılacak, yapılacak o kadar çok şey birikiyor ki, bundan sonra hayatımın bütün bunlara yetişmeyeceğinden korkuyorum."
    15. 12
      +
      -entiri.verilen_downvote
      az önce bitirdiğim kitaptır. bakın ben 19 yaşındayım nüzhet'le aynı yaştayım ve şu anda 19 yıldır peyami safa gibi bir üstadı keşfetmemiş olmanın üzüntüsünü yaşıyorum. bu kitap daha önce birkaç kere karşıma çıkmıştır.belki de isminin çekici olmamasından dolayı elime almamışımdır. kitap size çok ince görünebilir ama aslında upuzundur.her cümlesi en az bir sayfa değerindedir ve bu cümlelerin duygusal etkisi sizi önce aşık edecek sonra da ağlatacak kadar şiddetlidir.nüzhet'in hastaneye ziyarete gelmesini ümid ettirecek, sonra da size onun gelmeyişinin hayal kırıklığını yaşatacak kadar ıstıraplıdır. ve bu ıstırap ağırlığınıza bir şeyler katacak kadar içselleştirilmiştir.
    16. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      2.sınıfta nerden bulduysam artık,okuduğum kitap,hiçbir şey anlamamıştım,bi daha okumam lazım
    17. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      beni çok etkileyen ender kitaplardandır. üstad peyami safa'ya saygılar.
    18. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      içinde boooolca betimle var okuyanlar ne demek istediğimi anlamıştır :)
    19. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      kütüphaneden iki kitap almıştım bu hafta biri bu diğeri ise sadece iyi bir hikayesi olan klasik new york times bestseller kitaplarından. i̇kisini de okumak için 2 haftam vardı. önce dokuzuncu hariciye koğuşu'nu okudum sonra diğer kitabı okumak yerine dokuzuncu hariciye koğuşu'nu birkaç kere daha okumaya karar verdim. her okuyuşumda ayrı tat veren bir kitaptır.
    20. 4
      +
      -entiri.verilen_downvote
      bir solukta okuduğum, içerindeki harika betimlemeler ve psikolojik tahliller ile kitabın ana karakteriyle aynı duyguları hissettiren muazzam bir peyami safa romanı.
    21. 4
      +
      -entiri.verilen_downvote
      kitabı alalı yaklaşık 2 hafta oldu ama ondan çok öncesinden beridir okumak istediğim kitapların başında geliyordu. sorduğum kitapçılarda bulamadım ve şans eseri 2 hafta önce d&r'da gezerken gözüme çarptı ve alıp çıktım. yavaş yavaş tadına vararak okumak istedim ki ilk başlarda istediğimi yaptım. günde 5-10 sayfa okudum bazen 3-5 gün okumadım ve bugün oyun oynamak yerine kitap okumayı seçtim. sonuç olarak kitabı 2 saatte bitirdim, ağır bir kitap ve boşluğa düşme hissi yaratıyor. otobiyografik olduğunu bilmiyordum bundan dolayı kitaptaki olay döngüsünü kafamda geç oluşturabildim. günümüz kitaplarında olduğu gibi uzun uzun saçma olayların olmadığını bilsem dahi kendi isteğimle şekillendirmek istediğim bir kitap oldu. kitaplığıma bir başyapıt daha eklenmiş oldu. belki defalarca okurum, her defasında ayrı bir tat alacağımı biliyorum. --- spoiler --- "büyük bir hastalık geçirmeyenler, her şeyi anladıklarını iddia edemezler." --- spoiler ---
    22. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      +burada mısınız? -zannederim
    23. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      yakup kadri karaosmanoğlu'nun yaban'ı ile birlikte türk edebiyatı'nın pırlantalarından. türkçeyle neler yapılabileceğinin eşsiz örneklerinden.
    24. 8
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Ve içimde geri dönmek korkusu var. Hiçbir şey hatırlamak istemiyorum. Elimi cebime sokarken, bana iki gün evvelini hatırlatacak bir kâğıt parçasına, bir şeye rastlamaktan bile korkuyorum.
    25. 4
      +
      -entiri.verilen_downvote
      "Nüzhet bana yalan söyledi. Dünyanın hiçbir Nüzhet'i yalan söylememelidir."
    26. -4
      +
      -entiri.verilen_downvote
      İnce bir kitap olmasına rağmen sıkıcı sürükleyiciliğiyle irite eden, yıllar sonra bile durduk yere aklınıza gelip bu etkisini ilk günkü gibi hissettiren, okuduğunuz her dakika içinde elinizden atma isteğiyle acaba sonu bir yere varır mı diye anlamsız devam edişiniz arasında çelişkiye düşüren, sonuna geldiğinde yanlış yolu seçmiş olmanın verdiği pişmanlıkla yine olsa yine aynı yolu seçecek olma çaresizliğinin aslında hayatın bu kitap kadar anlamsız olduğu sonucuna varmanıza sebep olabilecek kitaptır. Bir süre sonra 'ulan ben mi malım da anlamadım bu kitap neden bu kadar övülüyor' şeklindeki içsel sorgunuz sizinle aynı fikirdeki bir başka insana rastladığınızda gelen rahatlamayla o insanı sarıp sarmalama hissi uyandırır. O insanı kaybetmeyin.
    27. 6
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Müthiş bir edebi eser. Uzun süredir bu kadar edebi haz aldığım bir kitap hatırlamıyorum. Yavaş yavaş sindirerek yediğiniz lezzetli bir yemek gibi. İnce bir kitap ama gayet doyurucu. Akıcı bir dil ama gayet yoğun bir içerik. Şahane bir anlatım, muazzam ifadeler. Bittiğinde kitap da kitapmış ha diyorsunuz. Aslında buraya en beğendim bölümlerden pasajlar bırakmak istiyordum ama o kadar çok not alıp o kadar çok satırın altını çizmişim ki yazmakla başa çıkamayacağım. O yüzden sadece birkaç başlıktan bahsedip geçeceğim. Kuruntulu adam Bu bölümde çok sevdiğim bir teknik kullanılmış. Bunun özel bir adı vardır belki zaten ben de yeni yeni farkediyorum okuduğum kitaplarda. Amaç olarak aynı olmasa da anlatım olarak benzerine Cesur Yeni Dünya'da rastlamıştım. Adına "flashback etkisi ile gerilim artıran teknik" diyorum ben. Bunu ismi şimdi ben uydurdum. Aşırı etkileyici ve okuyucuyu sarsan bir anlatım bu. Bölümü okursanız eminim çarpılıp bana hak vereceksiniz. Nüzhet bana yalan söyledi "Bu bölümü çok beğendim" diye başına not düşmüşüm. Kitapta en sevdiğim bölümlerde ilk 3'e girer. Kitap ince demiştim ama her bölüm kısa ama yoğun olunca her birini ayrı ayrı konuşasım geliyor. Gelelim beni hayretlere düşüren bölüme. Duvarlar Kitabın son bölümlerinden biri. Bu bölümde duvarlara olan hisler öyle güzel anlatılmış ki, bu satırları kendi odamdaki duvarlara okusam dile gelebilirler. Öyle isyankar öyle kuvvetli bir anlatım. Kitabın en sonundaki notlarla bu bölümdeki cümleler bu eseri şaheser yapıyor benim gözümde. Aylak Adam'ı okuduğumda da böyle hissetmiştim. Sizi bilmem ama Türk klasikleri arasında böyle eserlerin olması beni hem gururlandırıyor hem duygulandırıyor.
    28. 4
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Şu an okuduğum kitap. Üslup ve betimlemelerini çok beğenmenin yanında bugüne kadar hiç Peyami Safa okumadığımı fark edip üzüldüm bir miktar.
      2geç olsun güç olmasın, peyami safa harikadır :) - kıpçak bey 05.04.2022 09:34:10 |#4347089
      1Bu bitince Sait Faik sırada - flamingo 05.04.2022 12:25:53 |#4347123
      3abasıyanık kitabı mı? - kıpçak bey 05.04.2022 12:30:31 |#4347124
      butun yorumlari goster (5)
    29. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Okurken beni derinden etkileyen mükemmel bir eser.
    30. 4
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Kitabı okuyalı 15 yıl olmuştur muhtemelen. Kitapla ilgili birçok şeyi unuttum fakat okurken hissettiğim duyguları hâlâ hissediyorum. Betimlemeleriyle her daim aynı duyguları hissettirecek muazzam bir eserdi
      3kesinlikle. ben de okuyalı 10 yıl olmuştur, okurken nefesimi kestiğini hatırlıyorum. - eaglegodz 05.04.2022 16:59:43 |#4347219
      3Yazarın muhteşem dili bize aynı duygulari hissettiryor ne güzel - kitap kurdu 05.04.2022 17:03:03 |#4347221
    31. 8
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Henüz okuduğum kitap. Hayli geç kalmışım, halbuki Fatih Harbiye'sini defalarca okudum. Neden diğer eserlerine hiç göz atmadım diye düşündüm okurken. Sonra dedim ki en iyi kitabını okudun bundan sonra okuyacağın her kitap onun gölgesinde kalacak, bırak hatırında Peyami Safa hep en mükemmel haliyle kalsın. Lakin yanılmışım, okuduğum dönem bana yaptığı etkiden dolayı Fatih Harbiye hâlâ ilk sıramda ama bu kitap kesinlikle hiçbir şeyin gölgesinde kalmış değil. Bu vesileyle de hâlâ okumamış olanlara tavsiye edeyim. Hayatta geç kalmak diye bir şey yok arkadaşlar. Kitap okurken müzik dinlemem normalde, odağımı dağıtacağı için ama sesli bir ortamda okuduğum için mecbur kaldım iyi ki de kalmışım. Şu müzik eşliğinde okudum. Bu şarkıyı normalde uykuya dalamadığım zamanlarda dinlerim, yormayan, sade, hisli bir müzik. Kitabım melankolisi ile de güzel bir insicam oluştu. Her satırın filmini kafamda çektim, yaşadım; sahnelerin fonunda ise bu müzik vardı. Tavsiye edilir, günbatımı gibi bir etkisi var; hem hüzün hem huzur. --- spoiler --- “Görülecek, işitilecek, tadılacak, okunacak, yazılacak,yapılacak o kadar çok şey birikiyor ki, bundan sonra hayatımın bütün bunlara yetişmeyeceğinden korkuyorum. * “Kendi kendime karşı çok borçlandım. Kendime vadettiğim şeyleri yapamazsam utancımdan aynaya bakamayacağım. * "Büyük bir hastalık geçirmeyenler, her şeyi anladıklarını iddia edemezler. --- spoiler ---
    32. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Başlığını görünce bile heyecanlanıyorum. Bakınız şu (#4116885) stendhal sendromu değil de nedir